AŞKın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk
Ya tam ortasındasındır,merkezinde,
ya da dışındasındır,hasretinde...
AŞK kitabından alıntı...
Aşk üzerine yazılan söylenen çizilen herşey.Sanki hayatın bundan ibaret olduğuna inanırmış gibi konuşuyor herkes,ama öyleymiş gibi davranmıyor.Bense öyleymiş gibi konuşmayı sevmem ama öyle olduğuna inananlardanım,üzerine yazmayı sevmesemde yazarım,çünkü herşeyin ucu ona çıkıyor.Şuanda bile aslında yazmak istediğim konu başkaydı,nerden aklıma geldi şu 'aşk' kitabındaki satırlar bilmiyorum,ama konumu tamamen başka taraftan çekti çıkardı.Belkide üzerine yazmayı özledim,hep kendi içime döndüğüm için olsa gerek,onu unuttum biran.Oysaki zaten hep varolan hisettiğim birşeyken...
Herneyse,başlamak istediğim konuya geri dönme vakti,vakit...Yine hatırlattı kendini bana,geçmek bilmeyen zaman,gelmesini sabırsızlıkla beklediğim,istediğim zaman...Gün saymak,geriye doğru saymak zamanı hızlandırmıyormuş,sayılı gün çabuk geçer sözü benim için anlamını yitirdi çoktan.Sayılmayan günler,sayılamayan günlerden konuşmak gerek.Uzun gelen,geçecek diye ümit edilen ama birtürlü içinden çıkılamayan günlerden...
Evet hasretle söylenen sözler bunlar,yoksa zamanla alıp veremediğim şey onun geçmemesi değildi,hep hızlı adımlarından şikayetçiydim ben.Ama hasret...Sabır'ı -sız latan hasret,dayanmayı dayanılmaz yapan mesafeler...
Bugün melankolik meltem olarak merhaba dedim güne,ne fark vardı diğer günlerden bilmem,sadece yeni bir gün işte,dönüşe biraz daha yakın bir gün hemde,ama daha sıkıntılı nedense.Neyseki bitmesine 1 saate yakın zaman kaldı,belki yarın daha güzel başlayacak.Hoş,sabahın köründeki ders için uyanmak -ki öncesinde gecenin bilmem kaçında uyuyunca çok zor oluyor- günü nekadar güzel kılabilirse.
Ben sanırım hala başlamak istediğim konuda değilim.Hala kendimdeyim,yazmak istedğimse oradaydı,bende değildi.Herneyse,belkide şuan uygun zaman değilmiş,içimi dökmeliymişim biraz.Döktüm...Bitti...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder