24 Aralık 2009 Perşembe

''Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret.Yarı palavra,yarı safsata.Aşık olmayan bunu anlayamaz,olansa anlatamaz.Öyleyse nasıl söze dökülebilir aşk,kelimelerin hükmünü yiyirdiği yerde?,,

Evet bu kitabı okudukça birçok cümlenin,satırın,hatta paragrafın altını çizmek istiyorum.Aşk'ı anlatıyor,iki karşı cins arasındaki olanı değil,cinsiyet ayırt etmeksizin olan aşkı,bu dünyada var olan her şeye karşı olanı,bu dünyadan sonrasında sahip oluncaklara duyulan aşkı,maddi manevi herşeyi...

Kaptırdım kendimi kitaba iyice,okudukça okumak istiyorum.Şu yaban ülke de kendi dilimde elime geçen tek kitap diye başladığım bu kitap,şimdi mecbur kalınarak başlanmışlıktan çok merak duyularak okunan bir kitap halini aldı benim için.

Elif Şafak,okuduğum bir kitabından sonra (isim vermek istemiyorum) asla bir başkasını okumam dediğim feminist yazar hissi uyandıran kişiye ait bu kitap,belki de yazara duyduğum antipatimi değiştirmiş olmalı,en azından bu kitap için kesinlikle bunu söyleyebilirim.Belki de anlatılanlar bana yabancı gelmediği için,Şems'in doğrularını,kurallarını kendi doğrularıma paralel bulduğum için,en azından benim kabul sınırlarım içinde olduğu için sevdim,bilemiyorum.Ama kitap hala devam ediyor,bitirdiğimde de yorumlarımı hak ediyor sanırım.

Devamı sonra,bitirdiğimde...