5 Mayıs 2011 Perşembe

Mutlu olduğum tüm rüyalardan uyanıyorumda, bu niye rüya degil?
Beynimi degistirmek istiyorum!
Güvensizlikle hayatı nekadar sürdürür ki insan? Yaşadığım yere, insanlara, kurumlara güvenemedikten sonra ne anlamı vardır ki oralı olmanın? Arkamı dönüp gitmek çok yanlış derdim, öyledir de muhakkak, ama biz sırtımızdan vurulurken, çıkar uğruna satılırken, sırtımı yaslayacak biryerim yokken arkamı dönmeye korkarken, neden durayım ki, neden çekip gitmeyeyim ki!!!

Ben küçük çaplı kafa patlatırken, kadının erkek elinde haklarından, karakterinden olmasına karşı savaş yaşarken,aslında çok daha büyüğü yaşanıyor dışarıda. İnsanların hakları birbir elinden alınıyor, yabancıya satılıyor, bizim yerimize düşünülüp, yerimize kararlar alınıyor -ki bu hakkı ellerine vermeyenlere de aynı muamele gösteriliyor.. Kimin hakkı var ki benim bu dünya üzerinde neyi yapıp neyi yapmayacağımın kararını vermeye? Benden başkasını etkilemiyorsa buna kimsenin hakkı olmamalı. Toplum olmanın kuralı buysa ben toplum oluşturmak istemiyorum. Ben medeniyetten uzak ama kendi doğrularımla yaşamak istiyorum. Ben içimdeki küçük çocuğu anlatırken kuracağım cümlede geçen kelimeleri kara listeye bakarak seçmek istemiyorum.

Devam bile edemiyorum içimdeki kızgınlığı paylaşmaya...