26 Mayıs 2011 Perşembe

Baş ağrısı, mide bulantısı, bazı bazı baş dönmesi,  gerilim ve korku dolu rüyalar, kafada bir tek 'iş' düşüncesi, ağır sorumluluk, yorgunluk,bunalım, sıkıntı, stres, umutsuzluk, bekleyiş-bitmeyiş...Bütün bu duyguları 'iş' yaşatabilir mi insana? Hayret ediyorum, kendime ediyorum, işin hayatımı ele geçirmesine izin verdiğim için.

Aptallık..

Soru   : Karşılığını almadan kölelik yapan aptala ne denir?
Cevap: Mimar...

Zaten karşılığını alsak adı 'kölelik' olmazdı...

3 yorum:

  1. dert yanma ve serzenişte bulunup isyan etme de top on sıralaması yaparsak eğer hangisi başı çeker desem, keyifle oluşturmaya çalışacağız teker teker ne varsa.Hararetle... Şikayet etmek bir kişilik girdisi artık bizde bence. Kabul etmekten daha öte...Boyun eğmekten de öte.. Alışkanlık..artık böyle düşünüyorum.Kendi blogumda da senin blogunda da bundan daha çok yazdığımız başka bir şey yok...

    YanıtlaSil
  2. :) aptal demiyelim ya... mimar değilim ama neden se ben sorduğun sorunun cevabında kendimi de buldum :))

    YanıtlaSil
  3. Kabul edememeyi alışkanlık haline getirmek bence. Karımıza çıkan herşeye isyan ediyoruz. Biz böyleyiz, evet bunu kabulleniyorum işte...

    İşkoliklige karşı antipatik oldum hep, ben asla olamam dedim kendimce. Ama şimdi iş sorumluluğunun ağırlığını kendime bunalım sebebi edinmek -ki karşılığını almayacağımı bile bile karşılık beklemek..
    Aptallık değilmidir bu?

    YanıtlaSil